Kullanmadığımız İlaçları Sağlık Ocakllarına Verelim

Sitemize Hoş geldiniz

DİĞER SİTELER:
   
  bu site kapatılmıştır
  İLK YARDIM
İLK YARDIM

Her yeni anın hayatımıza neler getirebileceğini önceden kestirebilmek ne yazıkki her zaman mümkün olamıyor. Bir gün kaza geçiren bir dostunuza, belki bir yakınınıza, ilkyardım uygulaması yapmak zorunda kalabilirsiniz. Doğru ve zamanında müdahaleniz, yardım ettiğiniz kişinin hayatını kurtarabilir ya da bilmediğiniz için yapılan yanlış müdahale hiç istemediğiniz halde zarar verebilir. İlkyardım gerektiren durumlarda en başlıca sorun paniğe kapılmamaktır. Ne bir dokturun, ne bir ambulansın ne de hastane şartlarının bulunmadığını, en yakın yerleşimden belki günlerce uzakta olabileceğiniz koşullarda bile, yüreğinizi kaplayan umutsuzluk duygusunu soğukkanlılıkla aşmalı ve artık otomatiğe bağladığınız temel ilkyardım prensiplerini harfiyen uygulamalısınız.

1. Ek kazalara meydan vermemek: Sıklıkla karşılaşılan bir durum, heyecanla yardıma koşanların ek kazalara uğramaları, yaralanmaları ve bazen hayatlarını yitirmeleridir. Gecenin bir vakti, yardım için viyadükten atlarken düşenler, arabasını biçimsiz park ettiği için zincirleme kazalara neden olanlar ve iyi niyetle koşuştururken ezilenler… Başına taş düşen ya da çığ altında kalan bir dağcıya yardıma koşan da, aynı felakete uğrayabileceğini unutmamalıdır. Keza suda boğulmak üzere olan birine doğru yüzen kişi de, şayet kendini karaya bağlayan bir ipten ya da tükendiğinde tutanabileceği bir tahta parçasından yoksunsa boğulabileceğini asla unutmamalıdır. Banyoda baygın yatan yakınınıza koşarken, onu zehirleyen tüpgazdan sizin de etkilenebileceğinizi veya yerdeki birine dokunup kontrol ederken onu çarpan elektrik akımının size de zarar verebileceğini hesaba katmalısınız. Arama-kurtarma çalışmalarına katılanlar da, yardıma giderken kendi yaşamlarını sürdürebilecek asgari teçhizata sahip olmalı ve merkezle haberleşme bağlantısını koparmamalıdır.

2. Yardım istemek: Bazen bir cep telefonu, bazen telsiz, bazen de üçüncü bir kişi, birazdan sayacağımız ilkyardım uygulamasını, "yardım gelecek" güvencesiyle daha rahat yapmanıza imkan verir. Unutmayın, daha çok insan,daha etkili yardım ve yaralıların daha doğru şekilde taşınması demektir. İlkyardım da kahramanlığın yeri yoktur. Ne kadar mükemmel yaparsanız yapın, çok zorunlu haller dışında temel ilkyardım uygulamasının ilk beş on dakikasında nefes nefese kalır, tükenirsiniz.

3. Doğru değerlendirme yapmak: Bir kazazedeyle karşılaştığınızda zamana karşı yarış başlamış demektir. Sizin burada dakikalarca okuduğunuz uygulamayı, saniyeler içinde yapmanız gerekir. Kalp-akciğer canlandırması, kesinlikle kalbi durmuş, nefes almayan bir insana yapılır. Yanlış değerlendirmeyle kalbi çalışan, nefes alan birine bunu yaparsanız, o kişiyi öldürebilirsiniz. Dolayısıyla her türlü girişimden önce, kazazedeye, yerinden oynatmadan, deyim yerindeyse beş duyunuzu da kullanarak (belki tat duyusu hariç), ona ne olup bittiğini anlamaya çalışmalı ve burada yazılanları bazen aynı anda yapmalısınız. Kazazedeyle iletişim kurmaya çalışmalı, "Sana ne oldu, adın ne " gibi sözlü uyarılarda bulunmalısınız. Cevap varsa işiniz büyük ölçüde kolaylaşır. Ondan elini ayağını oynatmasını isteyin. Böylece omuriliğinde bir yaralanma olup olmadığını anlayabilirsiniz, özellikle bir yerden bir yere taşınması gerekiyorsa bunu muhakak bilmeniz gereklidir. Sözlü uyarılara cevap ararken, bir elinizi kazazedenin alnına koyun. Bu sayede şuuru bulanık, boyun omurlarında kırık olabilecek kazazedenin istemsiz hareketlerde bulunmasını ve omuriliğine zarar vermesini engelleyebilirsiniz. Sözlü uyarılara cevap alamadığınızda (bazen mantıksız sözler söylemesi, sarhoşvari konuşması, onun beyninde bir problem olduğunu düşündürmelidir), kontrolünüz altında kulak memesine atacağınız bir çimdik, onun ağrılı uyaranlara karşı cevabını ölçmenizi sağlar. Cevap yoksa, karşınızda zor bir bilmece var demektir. Dört duyunuzla değerlendirmeye çalıştığınız kazazedenin alnında duran elinizin işaret ve başparmağıyla göz kapaklarını açıp kapatarak, varsa fener ışığı yakıp söndürerek ışığa reaksiyonunu araştırabilirsiniz. Sağlıklı bir insanda gözbebekleri, aynen fotoğraf makinesinin diyaframı gibi ışığa küçülerek cevap verir. Beynin tümünde veya bir bölümünde bir problem olduğunda ise, bu cevap gerçekleşmez. Morfin (gözbebekleri küçüktür) ve atropin (gözbebekleri büyüktür) kullanılması gibi çok ender durumlarda, bu cevap farklı olabilir. Yani bu kazazedede gözler kalbin değil, beynin aynasıdır. Temel kalp-akciğer canlandırmasına kazazedenin vereceği cevabı izlerken, öncelikle gözbebeklerinde ışığa duyarlılığın başlamasına ve damarlarda nabzın alınıp göğsün genişlemesine dikkat etmelisiniz. Tüm bunları yaparken, diğer elimizin üç dört parmağı birden, boynun bir yanında, kalbin çalışmasının göstergesini, nabzı almaya çalışacak; gözümüzle kazazedenin göğsünde hareket olup olmadığını araştırırken kulağımızla soluk sesinin, belki burnumuzla da nefesinin kokusunu hissetmeye uğraşacağız. Göğüste bir genişleme yok, cilt morarmaya başlamış (normalde soluk alıp verdiğinde insanın cildi pembe beyazdır; cilt renginin değerlendirmesi bazen koyu renkli insanlarda zor olabilir, o zaman da dudak iç yüzlerindeki mukozalara bakarak değerlendirme yapabiliriz), nabız alamıyorsunuz; fakat kazazedenin vücudu sıcak. Göz bebeklerinde ışığa belli belirsiz, minimal cevap var. Artık süratla kalp-akciğer canlandırmasına başlayabilirsiniz. Tüm uyarılarınıza cevapsız hastaların hastalıkları ile ilgili bir bilgi verici künye, kolye veya cüzdanında bir açıklayıcı kart olup olmadığını kontrol etmek sorunun teşhisi için yardımcı olabilir. Kan şekeri düşmesine bağlı şuursuz yatan bir şeker hastasına taşıdığı kimliğe bakarak daha hızlı ve doğru yardım sağlayabiliriz.

4. Solunum yollarının devamlılığını sağlamak için, öncelikle ağız ve burunda yabancı bir cisim olup olmadığını kontrol edip, varsa parmaklarımızı kollayarak (şuuru bulanık kazazede, parmaklarımızı ısırabilir, bir kalemin sapıyla ağız içinin kontrolünü daha rahat yapabiliriz) temizleyip alnı boynu destekleyerek geriye iterek çeneyi yukarı çekmeliyiz. Tüm bunları yaparken boyunda ciddi bir hasar olup olmadığını ensede nazikçe gezdireceğimiz parmaklarımızla hissetmeye çalışmalı, daha iyisi boyun altına ne olursa olsun, giysilerden destek yapmalıyız. Bu destek, bazen bir torbaya doldurulacak kum, toprak dahi olabilir. Bir kazazedenin vücudundaki bir anormalliğin ayrımını, en iyi şekilde, sağlıklı olan kendi vücudunuzla karşılaştırarak yapabilirsiniz.

Boğulmalar:

Hayatı devam ettirebilmek için soluk alıp vererek akciğerlerimizle oksijen alıp, karbondioksit ve diğer zaralı gazları atmamız gerekir. Buna engel olan her türlü etken boğulmaya sebep olur.

Boğulma nedenleri

  • Üst solunum yollarını tıkayan her türlü cisim.
  • İri bir lokma, erik, üzüm, kayısı, fındık, fıstık vb.
  • Küçük oyuncak parçaları, bilye, balon vb.
  • Su, muhtelif içecekler.
  • Ani allerjik raksiyonlar.
  • Astım
  • Ani kalp yetmezliği ve akciğer ödemi.
    Boğulma belirtileri
  • Karekteristik olarak iki el boyunda çapraz kavuşturulmuş
  • Yüz ve dudaklar morarmış
  • Aşırı hava açlığı görüntüsü
  • Su birikintisinde yüzükoyun, bilinçsiz durumda
  • Şuur kapalı, sırtüstü yatar konumda, morarmış
  • Uzun süre zehirli gaz solumuş
  • Evvelden beri astım, sara nöbeti var, bilinçsiz
  • Göl, dolu küvet, su birikintisi veya denizden çıkmış, bilinçsiz.

    Boğulmalarda yapılması gerekenler:

    Boğulmalarda ilkyardımın temel amacı, akciğerlere hava girmesini sağlamaktır; ilkyardıma mümkün olduğunca zaman geçirmeden başlanmalıdır.

  • Solunum yoluna kaçan cisimlerin solunum yolunu tıkaması halinde Heimlich Manevrası uygulayın.

    (Bebekler için Heimlich Manevrası)

    (Bilinçsiz yatan hastalarda Heimlich Manevrası) Bilinç kaybı olan hastanın ağız içini işaret parmağınızla temizleyin ve hastayı sırtüstü yatırın.

  • Çeneyi yukarı kaldırarak solunum yolunu normal anatomik konma getirin.
  • Acil yardım isteyin.
  • Eğer hasta kendi kendine soluyamıyor veya nabızları alınamıyorsa Suni solunum ve kalp masajına hazırlanın. Kalp masajını sağlık personeli veya bu konuda eğitim görmüş kişilerin yapması önerilir. Yanlış değerlendirmeyle kalbi çalışan, nefes alan birine bunu yaparsanız, o kişiyi öldürebilirsiniz.

    Boğulmalardan nasıl korunuruz?

  • Büyük lokma yutmaya çalışmayın
  • Aşırı alkol almayın
  • Diş protezlerinizi yerine sıkıca oturtun.
  • Çok hızlı yemeyin, çiğnerken gülmeyin.
  • Lüzumsuz nesneleri ağızınızda taşımayın (ör. iğne)
  • Sandal gezilerinde emniyet yeleği takın.
  • Çocukları su kenarlarında yalnız bırakmayın.
  • İğne, düğme, madeni para, boncuk gibi küçük nesneleri ortalıkta bırakmayın.
  • Bebeklere yemeği çok hızlı yedirmeyin, çiğnemeye ihtiyaç duymayacakları yumuşak yiyecekler verin.
  • Çocuklara yutamayacakları kadar büyük oyuncaklar alın, küçük parçalara ayrılabilen oyuncaklar almayın.

    Düşmeler ve Kırılmalar:

    Düşmelere bağlı yaralanmalar yumuşak doku ezilmeleri, sıyrıklar, bağ kopmaları, adele yırtıkları, kırıklar ve baş-boyun yaralanmaları gibi çeşitli yaralanmalardır.

    Düşmeyi hazırlayan birkaç koşul:

  • Önlemsiz dayanmış bir merdiven
  • Kötü aydınlatılmış kat merdiveni
  • Yükseğe çıkmak için konmuş masa veya sandalye
  • Islak ve kaygan yüzey
  • Kıvrık halı kenarı, yerde duran ağır bir cisim
  • Alçak korkuluklu balkon
  • Ani denge kayıpları

    Düşme sonucu deri üstünde ve altında bir takım sorunlar oluşabilir

    1. Deri üstünde düşme sonucu oluşan sorunlar

    Abrazyon (Sıyrık)

    Sert cisim ve pütürlü yüzeylerin derinin üst kısımlarını sıyırması, abrazyon olarak tanımlanır. Sıyırıklar tek başına olabileceği gibi, yüzeyde bir sıyırık, altta bir hematomu, bu da daha alttaki bir bağ veya adele yırtığını hatta krığı işaret edebilir. Bu bakımdan abrazyonların önemsenmesi gerekir. Bazen boyalı yüzeylerden sıyırığın içine giren renkli maddeler bir tür dövme gibi sıyırık iyileştikten sonta iz olarak kalırlar.

    2. Deri altında düşme sonucu oluşan sorunlar

    a. Hematom

    Hematom, çarpma sonucu derinin altındaki kılcal damarların kopmasıyla meydana gelen kan birikintisidir. Hematom sonucu bölge şişer, kızarır, ağırır; deri altındaki kanama devam ettiği sürece şişme artar. Hematom gelişmesini 5-10 dakikalık bir sürede tamamlar ve şişme durur. Böyle durumlarda yapılacak en doğru hareket, bölgeye soğuk uygulaması yapmaktır. (Ör. Buz torbası). Soğuk, hematom gelişmesini durdurur, ağrıyı azaltır, bir süre sonra (30 dak.) ağrı tamamen kaybolur. Ancak bundan sonraki günlerde bölge morarır, bir hafta sonra sarı-yeşil bir renk alır, şişlik giderek azalır ve toplanan kan tam olarak vücut tarafından emilince kaybolur.

    Hematomun 1. gününden sonraki tedavisinde bölgesel heparinli pormatlar kullanılabilinir Ancak bölgesel tedavi yapılmasa da hematomlar 15-21 gün içinde iyileşirler.

    Bazen iki cisim arasına sıkışan parmak veya tırnakların altında da hematom oluşabilir. Bölgeyi soğutmak en doğru harekettir. Tırnak altında oluşan hematomların cerrahi yolla boşaltılması ağrıyı derhal durdurur, iyileşmeyi kolaylaştırır.

    b. Burkulma

    Vücuttaki eklemler bir veya birden fazla kemiğin katgan yüzeylerden birbirilerine temas ettikleri yerlerdir. Eklemlerin yüzeyleri kıkırdak dokusuyla kaplıdır. Hareketli eklemlerin bir kısmı 180 derece dönüş yapabildikleri halde bazılarının hareketleri kısıtlıdır.

    Eklemlerin dönüş veya hareket yapmadıkları yönlerde aşırı zorlanmaları veya dışarıdan üzerlerine doğrudan darbe almaları mafsal bağlarının kopmaları ile sonuçlanır.

    Burkulmalarda ilk 0-4 saat içinde bölgesel soğuk uygulaması ve ilgili oynağın (mafsalın) bandaj veya uygun bir malzeme kullanılarak sargılanması ya da elastik bandaj adı verilen esneyebilir sargı elemanları ile hareketsiz hale getirilmesi gerekir. Sakatlanan bölgeye kesinlikle vücut ağırlığı bindirilmemeli ve tıbbi yarıdm için hekime müracaat edilmelidir. Bu koşullarda bandaj veya tespit süreci 21 gün civarındadır.

    c. Çıkıklar

    Eklemleri saran bağların kopma ve yırtılmaları sonucunda bazı mafsallar çalışamaz duruma gelirler. En çok görülen çıkık, aşırı gerilme ve seneme sırasında çene mafsalı ile aşırı zorlamalar nedeniyle oluşan omuz çıkıklarıdır.

    Omuz mafsalı çıkı olan bir kişi, bu omuzunu hareket ettiremez, ağırısından yakınır ve kol aşağı sarkık durumda kalır. böyle şikayetle karşılaşıldığında yapılacak en doğru hareket kolu boyna bir eşarpla asmak ve doktora müracat etmektir.

    d. Kırıklar

               I. Kol kırıkları
  • Düşmelerde bu kırık tipi sıkça görülür. Şiddetli ağrı yapar.
  • Kol kırıklarında kırık bölgesinde 50-700 cc kanama olur.

    Ön kol kırıkları

  • Ön kolda iki uzun kemik vardır. Biri veya ikisi birden kırılabilir.
  • En çok görülen kırık el bileğine yakın yerden olandır. Bu kırık el açıkken öne döğre el üzerine düşmeyle meydana gelir. Kırıktan sonra ön kol, çatal sırtına benzeyen bir deformasyon gösterir. Kırık kol sağlam tarafla karşılaştırılırsa kolayca tanı konulabilir. Üstteki deride herhangi bir yaralanması olmayan kırık tipi kapalı kırık olarak isimlendirilir. Eğer kırığın üzerindeki deri yaralanmışsa veya kırık kemiğin bir ucu deriden dışarıya çıkmışsa bu açık kırıktır. Her iki kırık türü de tespit edilmeli ve hareketsiz hale getirilmelidir.
               II. Bacak kırıkları

    Kalça ve diz arası bölgeye uyluk, diz altı bölgeye baldır denmektedir. Uyluk kemiği kırıkları daha çok yaşlıların düşmelerinde görülür. Sırtüstü yatan hastalarda kırık taraftaki ayak dışa dönük durur. Şiddetli ağrı vardır. Bacak şiş durur.

               III. Kaburga Kemiği kırıkları

    Göğüs kafesine isabet eden darbelerde bir veya birden fazla kaburga kemiği kırılabilir. Kaburga kemiği kırıklarının en önemlii belirtisi kırık bölgesinde nefes almayı engelleyecek kadar çok ağrı olmasıdır. Ağrı ıkınma ve öksürmeyle artar. İstirahat konumunda bu ağrı azalır.

    Birden fazla kaburga kemiğinin kırılması göğüsün fiziksel destek görevini ortadan kaldırır. Böylece her nefes alışta akciğer genişleyeceğine, göüs duvarı içine çöker ve solunu fonksiyonu bozulur. Bu koşulda hastayı en kısa zamanda tam teşekküllü bir hastaneye götürmek gerekir. Tüm kaburga kemiği kırıklarında doktora müracat şarttır. Basit kaburga kırıkları 21 günde kendiliğinden iyileşir.

               IV. Boyun kırıkları

    Başa isabet eden darbeler veya düşmelerde boyun kemikleri kırılabilir ve omurilik baskı altında kalabilir. Bu durum çok tehlikelidir. Çünkü insanın solunumunu yöneten kaslara giden sinirlerin bu hizada kesi veya baskıya uğraması ani uğraması ani solunum durması ve ölümlere sebebiyet verir.

    Boyun kırıkları açısından en tehlikeli durumda olan hasta, bilinci yerinde olmayan hastalardır. Böyle bir hastada aksi kanıtlanana kadar boyunda kırık veya benzeri bir problemin olduğu varsayılmalı, ve boyun uygun koşullarda tespit edilene kadar hasta kımıldatılmamalıdır. Bu gibi hastaların solumun yollarının açık tutulabilmesi için dikkatli davranmak ve hastaya zarar vermemek gerekir.

    e. Beyin Sarsıntısı (Kafa travması)

    Kafatasına sert bir cisimle vurulması veya başın sert bir yüzeye çarpıtılmasıyla kafa travması oluşur. Darbenin şiddetli olmaması halinde beyin sarsıntısı denen durum görülür. Darbenin isabet ettiği yerde bir hematom oluşur. Bu bölge ağrılıdır. Hastanın başı döner, midesi bulanır.Kendisine ne olduğunu hatırlayamaz.(Hafıza Kaybı)

    Şiddetli darbeler kafatasında çatlak veya kırıklar oluşturabilir. Beyni örten zarlar arasında veya beyin yüzeyinde kopan kılcal damarlar yerel hematom meydana getirebilirler. Bu koşullarda hastada; şuur kaybı, bulantı olmaksızın fışkırır tarzda kusma, hafıza kaybı, kan basıncında düşme ve burun deliklerinden, ağızdan kan gelmesi görülebilir.

    Düşmeler ve kırılmalarda alınması gereken önlemler

  • Çocuklarınız için merdiven başlarına engel koyun.
  • Kıvrık halı kenarlarını düzeltin.
  • Oyuncak gibi ayağa takılacak malzemeleri ortadan kaldırın.
  • Balkon kapılarını ve pencereleri kapalı tutun, ve çocukların ulaşamayacağı bir yere ek kilit koyun.
  • Merdivenleri iyi aydınlatın.
  • Banyo küvetinin tabanını kaymayı engelleyen malzemelerle kaplayın.
  • Banyo küvetinin yakınında yakınına sağlam bir tutanak demiri taktırın.
  • Yere dökülen sıvı sabun, sıvı deterjan gibi maddeleri hemen silin.
  • Kaygan yüzeylerin temizliği sırasında yaşlıları ve çocukları uzak tutun.
  • Kullanacağınız merdivenin sağlam olmasına dikkat edin.
  • Ev ve apartman merdivenlerinden inerken trabzana tutunun.
  • Yüksek yerlere ulaşmak için masa ve iskemle benzeri şeyleri üstüste koymayın.
  • Temizlik yaptıktan sonra, yerlerin ve merdivenlerin kaygan olduğu konusunda ev halkını uyarın.

    Düşmeler ve kırılmalarda yapılması gerekenler

  • Hematom oluşmuş bölgeyi buz torbasıyla soğutun.
  • Tırnak altında oluşan hematomlar için doktora başvurun.
  • Sıyırıkları antiseptik çözelti ile yıkayın (ör. Battikon), üzerine antibiyotikli merhem sürerek steril pansumanla kapatın.
  • Kırık olduğunu varsaydığınız kol, bacak ve bileği diğeriyle karşılaştırın. Şekil bozukluğu varsa kırıktır.
  • Kırılan kolu bir eşarpla üçgen askı şeklinde boyuna asın.
  • Kaburga kemiği kırıklarında mutlaka doktora müracat edin. Sadece ağrıyı azaltmak için kırık bölgesinin üstüne yumuşak bir yastık dayayıp bağlayın.
  • Yerde biliçsizce yatan hastaların boyunları da kırık olabilir. Onlara özel bir boyun desteği takmadan yerinden kımıldatmayın. Bu amaçla uzunca ve enli bir sünger parçası veya uygun olarak katlanmış bir çarşaf kullanılabilinir.
  • Burkulmalarda kısa süre için bölgeye buz torbası uygulayın ve elastik bandajla eklemi sarın.
  • Burkulmaların bölgeyi vücut seviyesinden yükseğe kaldırın.
  • Çene çıkıkları için bir cerraha gidin.
  • Omuz çıkıklarında kolu bir eşarpla boyun asın ve doktora müracaat edin.
  • Kol kırıklarında da mutlaka doktora gidin.
  • Bacak kırıklarında hastayı sırtüstü yatırıp, iki bacak arasına battaniye veya katlanmış çarşaf yerleştirerek eşarpla birbirine bağlayın.
    Düşmeler ve kırılmalarda yapılmaması gerekenler
  • Kırık olan bacak, kol veya bileğini kesinlikle hareket ettirmeyin.
  • Kırık yere sıcak kompres uygulamayın.
  • Bölge üzerine yabancı maddeler sürmeyin.
  • Kırık üstüne et, soğan gibi maddeler koymayın.
  • Kırık veya çıkıkçıya gitmeyin.

    Elektrik Çarpmaları:

    Elektrikle çarpılmak için akımın vücuttan geçerek + ve - kutuplar arasındaki devreyi tamamlaması gerekir. Pil, batarya, ve akümülatörler doğru akım üretirler. Doğru akım 20-30 volttan sonra çarpılma hissi vermekte ancak tahribat yapmamaktadır. Pil ve oto aküsü ile çarpılmak olası değildir. 30 volt üstü doğru akım (DC) kaynakları tehlikelidir.

    Evde kullanılan elektrik alternatif akım (AC) tipindedir. Alternatif akım, 15 volt üstünde çarpılma hissi verir, tahribat yapmaz. 20 volt üstü tehlikeli sayılabilir. Elektriğe temas eden noktalar arası mesafe kısa ise arada kalan doku şiddetle ısınır ve yanar. Yanık, elektrik akımının kuvvetine bağlı olarak artar. Alternatif akım, kalp üzerinden geçecek olursa, kalbin sinirsel ileti sistemini bozar, kalp durur. Allternatif akımla çarpılma çok kolaydır. Prizdeki aktif kutba değildiğinde, vücut devreyi tamamlamak için yere basan ayakları kullanır.

    Su, elektrik akımını iyi iletir. Kuruyken iletken olmayan tahta, plastik gibi maddeler ıslanınca iletken olurlar.

    Yıldırım, doğal elektrik kaynaklarıdır. Yıldırım havadaki durağan elektriğin bir ark ile boşalması demektir. Bu nedenle çocukların yağışlı ve fırtınalı havalarda uçurtma uçurmaları tehlikelidir. Çünkü ıslanan uçurtma ipi iletken hale gelir ve elektirk, ipi elle tutan kişi üzerine boşalabilir. Ülkemizde yerleşim alanları üstünden geçen ve zaman zaman evlerin çok yakınlarına kadar gelen yüksek gerilim hatları başka bir tehlike kaynağıdır. Bu gibi yerlerde televizyon antenlerin düzeltilmesi için dama çıkılması başlı başına ayrı bir tehlikedir. Çocukların uçurtmalarını almak için bir sopayla tellere dokunmaya kalkışmaları ölümle sonuçlanan kazalara yol açmaktadır. Bu hatlara 20 m. den daha yakına gelmek son derece tehlikelidir.

    Elektrik çarpmalarında alınması gereken önlemler

  • Saç kurutucusunu ve elektrikli ısıtıcıyı banyo küvetinin ve lavabonun yakınlarına koymayın.
  • Islak ortamda elektrikli cihaz çalıştırmayın. Banyoda saç kurutucusu kullanmayın
  • Prizlere emniyet kapağı takın
  • Evde topraklı priz kullanın
  • Yuvasından çıkmış, telleri açıkta kalmış prizleri tamir ettirin
  • Sigortaları tel sararak yenilemeyin, orjinal malzeme kullanın
  • Elektrikli cihazları fişe takmadan önce kapalı olduklarına emin olun
  • Elektrikli ev aletlerini kullanım talimatlarına uygun kullanın
  • Sigortayı kapatmadan elektrikle ilgili hiçbir iş yapmayın
  • Evi uzunca bir süre terk edecekseniz sigortaları kapatın
  • Ekmek kızartma aletini kahvaltı masasına almayın. İçinde sıkışan dilimi çatal, bıçak gibi nesnelerle kurcalamayın
  • Sıcak ütüyü kablosunun üstüne koymayın
  • Elektrikle uğraşırken kalın lastik tabanlı ayakkabı giyin

    Elektrik çarpmalarında yapılması gerekenler

  • Elektriği kesmek için sigortaları kullanın
  • Lastik tabanlı ayakkabı giyin, kuru bir lastik eldiven takın
  • Elektrik akımını iletmeyecek kuru bir cismin üzerine çıkın
  • Elektrik çarpan kişinin yakınındaki kablo gibi iletkenleri, yalıtkan bir çubukla uzaklaştırın
  • Hastayı giysilerinden çekerek bölgeden uzaklaştırın
  • Son muayeneyi yapmayı öğrenmek için tıklayın.
  • Hasta hala nefes alıp vermiyorsa ve nabzı yoksa solunum yardımı ve kalp masajına girişiniz.

    Elektrik çarpmalarında yapılmaması gerekenler

  • Elektrik çarpan kişiye kalın lastik tabanlı ayakkabınız yoksa dokunmayın
  • Sigortaları kapatmadan yaralıya temas etmeyin
  • Çıplak elle çarpılmış kişiye dokunmayın
  • Çocukları olay yerinden uzak tutun
  • Dokunmak için iletken cisimler kullanmayın

    Kesici delici yaralanmalar:

    Mutfakta iş yapanların en sık karşılaştıkları yaralanma tipidir. Cam eşya ve kesici aletlerle meydana gelir.

    Deri altına ulaşan kesikler büyük sinir, tendon ve damarları keserek kopmalarına, yoğun kanamalara sebep olabilir.

    Kesici aletlerin sebep olduğu yaraların oluş biçimi ve anatomik olarak gösterdiği özellikler yara zemininin rahatça görülmesine olanak verir. Delici yaralarda ise yaranın eni ve boyu çok küçüktür. Bu tür yaralar bazen ince-uzun kesici aletler, bazen sivri dal ve çubuklar bazen de ateşli silahlar yol açar. Bıçak, şiş, sivri cam gibi nesnelerle meydana gelen yaralanmalarda isabet alan yere göre hani organın ne derece yaralandığını kestirme son derece zordur.

    Delici göğüs yaralanmaları

    Göğüse isabet eden yaralanmalarda göğüs kafesi delinebilir. Bu durumda göğüs kafesi ile akciğer arasına hava kaçar. Buradaki basınç dengesi bozulur, akciğer kendi üzerine toplanarak büzüşür ve solunum hareketlerine katılamaz. Hasta sağlam taraftaki akciğer yardımıyla solunuma devam eder.

    Delici karın yaralanmaları

    Delici yaralanmalar insanlarda karın duvarının açılması ve iç organların dışarı çıkmasına sebep olabilirler.

    Kesici ve delici yarlanmalardan korunmak için alınması gereken önlemler:

  • Kesici ev ve tamir aletlerini açıkta bulundurmayın
  • Çocuklarınızın bu aletlerle oynamasına izin vermeyin
  • Çatal bıçağı yüksekten düşebilecek bir şekilde ortada bırakmayın
  • Bıçakların yeni bilendiğini ailenize hatırlatın
  • Tıraş takımlarını çocukların ulaşamayacağı yerlere koyun
  • Ateşli silahları kilit altında tutun ve anahtarını üstünüzde taşıyın
  • Çivi, bıçak, jilet, elektrikli hobi aletleri, kırılgan cam eşya gbi nesneleri ortadan kaldırın.
  • Evde asla dolu silah bulundurmayın
  • Tamamen camdan olan balkon kapıları için etrafınızdakileri uyarın
    Kesici ve delici yarlanmalarda yapılması gerekenler
  • Paslı maddeler ve cam kesiklerinde tetanoz aşısı olun.
  • Küçük kesiklerde kesiği sabun ve suyla yıkayıp, temiz gazlı bezle 5 dak. boyunca üstüne bastırın.
  • Fışkıran tarzda kanayan kesiklerde hemen hastaneye gidin. Hastaneye ulaşana kadar, yaranın üstüne temiz bir bez ile bastırmaya devam edin. Yaralı extremite (kol, bacak, parmak vb.) yukarı kaldırılmalıdır.
  • Damarları açan kesikleri için bir doktordan, turnike kullanmayı öğrenin.
  • Delici yaralanmalarda, batarak vücutta kırılmış delici cisimleri yerinde bırakarak bir bandajla bölgeyi sargılayın ve doktora başvurun.
  • Delici göğüs yaralanmalarında göğüs kafesindeki deliği bantlarla hava ile irtibat etmesin diye kapatın ve acilen hastayı hastaneye ulaştırın.

    Delici karın yaralanmalarında yapılması gerekenler:

  • Vakit kaybetmeden acil ambulans çağırın
  • Hastayı sırtstü yatırın
  • Karnından çıkan organları üstünü mutfakta kullandığımız şeffaf plastik film ile kaplayın
  • Bunun üstüne temiz katlanmış bir havlu koyun
  • Daha sonra kalın bir çarşafı katlayarak havluyu takviye edin. Hastayı bu şekilde nakledin.

    Parmak ve küçük organ kopmalarından yapılması gerekenler:

  • Kanayan bölgeye baskı yaparak kanamayı kontrol altına alın
  • Kopan organı plastik bir torbaya koyun
  • Bu torbayı içi buz dolu bir kaba koyun ve acilen hastaneye baş vurun.
  • Hastaneye ulaşana kadar kanayan bölgeye baskı uygulamaya devam edin.

    Kesici ve delici yarlanmalarda yapılmaması gerekenler

  • Kesilen yeri kesinlikle tütün, makine yağı, solvent gibi maddeler sürmeyin
  • Kesilen yeri mikrop bulaştıracak bir yere değdirmeyin
  • Sıcak kompres uygulamayın
  • Yaraya batan cismi çıkartmaya çalışmayın, bölgeyi kalın bir bandajla sarın
  • Kesik kısmı vücudun aşağısına doğru sarkıtmayın.

    Yanmalar ve haşlanmalar:

    Yanık, kendisini meydana getiren fiziksel etkenin adıyla anılır. Sıcak su yanıkları, sıcak buhar yanıkları, sıcak yüzey yanıkları (soba, ütü...), alev yanıkları (ocak, mangal), elektrik yanıkları ve kimyasal maddelerin meydana getirdiği yanıklar.

    Yanığı oluşturan fiziksel etkenin vücutta meydana getirdiği tahribat, deri, deri altı, daha derindeki kas ve kemiklerin olaydan zarar görmesiyle sonuçlanır. Bu harabiyetin oluş şiddeti, etkenin enerji olarak yoğun oluşununa ve etkenin vücuda temas süresine göre değişir.

    Yanığın derinliği yanında, yanık yüzeyinin genişliği de önemlidir. Yanık yüzeyinin genişliği yaralınınn hayatta kalma şansı ile doğrudan bağlantılıdır. Bebeklerde %10, erişkinlerde %20'den geniş yanıklar muhakkak yataklı kurumlarda tedavi edilmelidir.

    Yanık, insanı dış etkilerden ve bakterilerden koruyan bir organı, deriyi devre dışı bıraktığı için hastalar kolayca enfeksiyon kapma tehlikesiyle karşı karşıya kalırlar. Yanık yüzey bakteriler tarafından kısa sürede işgal edilir ve yara iltahaplanır. Bu bölgede mikroplardan açığa çıkan zehirli maddeler tüm vücuda yayılarak hastaların vücut dirençlerinin kırılmasına ve ağır bir sistematik iltahap tablosunun ortaya çıkmasına sebep olur. Diğer taraftan bu açık yüzeyden dışarı sızan serum, vücut sıvılarının süratle azalmasına yol açar. Vücutta kaybolan gündelik sıvı miktarı, yanık yüzeyinin genişliğine bağlıdır ve 1 - 9 litre arasında değişir. Bu açığın kapatılmaması, dolaşımın zayıflamasına ve böbreklerin iflasına yol açarak ölüme sebep olur.

    1. Derece Yanıklar

    Deri yüzeysel olarak etkilenir. Tüm deri katları olaydan zarar görmez. Gözle bakıldığında derideki kızarıklıklar görülebilir. Uzun süre güneşte yatan bir insanın derisinin kızarmasını örnek olarak verebiliriz.

    2. Derece Yanıklar

    Derinin en üst tabakası ve ortalama 1,5 mm kalınlığındaki epidermis tabakasının tamamen harap olması anlamına gelmektedir. Bu tür yanıklarda, deri yüzeyinin hemen altında toplanan serum sızıntısı, içi sıvı dolu kabarcıklar oluşturur. Bu sıvı tabakasını örten zar, tamamen ölmüş deriden oluşur.

    3. Derece Yanıklar

    Derinin tüm katmanlarının ısıl etken nedeniyle tamamen tahrip olması demektir. Yanığı doğuran etkenin deriyle temas süresinin uzun olduğu anlaşılır. Bölge bu nedenle tamamen kömürleşir. Yara içine bakıldığında kasların ortaya çıktığı, bazen kemiklerin bile kömürleştiği görülebilir.

    Güneş Yanıkları

    Güneş yanıkları yalnız güneş ışınları ile değil, bazı güzellik salonlarında cildi esmerleştirmek için yapılan UV radyasyonları (solaryum) ile de oluşabilmektedir.

  • Derinin kısa süreli olarak güneş ışınlarına maruz kalması bazı vitaminlerin oluşmasına ve kemiklerin sağlıklı büyümesine yarar.
  • Uzun süreli güneş ışınına maruz kalmak deri kanserine, derinin erken yaşlanmasına sebep olur.
  • Güneş ışınlarına ulturaviyole ışınları denir.

    İki tür UV ışını vardır.

    1. UVA denen ışın, solaryumlarda kullanılır. Ancak bu ışınlar diğerlerinden daha derin katlara nüfus eden deri kanserine, deri yaşlanmasına, gözlerin zedelenmesine ve derinin bağışıklık direncinin azalmasına sebep olur.

    2. UVB denen ışın deri kanseri yapan ve deriyi yakan ışın türüdür

    Yanmalar ve Haşlanmalarda alınması gereken önlemler

  • Kibrit, çakmak, ateş yakma gereçlerini ortada bırakmayın
  • Devamlı sıcak suyunuz varsa derecesini 50 ° C den yukarıya ayarlamayın
  • Isıtıcıların etrafına direkt teması engelleyen barikatlar koyun
  • Sıcak sıvıları çocuklardan uzak tutun.
  • Bebeğe mama verirken yemeğin, yıkarken de suyun ısısını kontrol edin.
  • Ocak üstündeki tava saplarını, çocukların erişemeyeceği şekilde yerleştirin.
  • Yatakta sigara içmeyin.
  • Sıcak tencere ve su kaplarını tezgahların kenarına koymayın
  • Kullandığınız güneş yağının UVA ve UVB ışınlarını tamamen engellediğinden emin olun.
  • Satın aldığınız güneş gözlüğünün UV ışınlarını engelleyip engellemediğini öğrenin.
  • Evde daima dolu bir yangın söndürücü bulundurun.

    Yanmalar ve Haşlanmalarda yapılması gerekenler
  • Yanığa elle dokunmamaya çalışın
  • Yanığın derecesini saptayın
  • Yanık bölgesini derhal musluk suyu ile soğutun
  • Yanık bölgesini steril olduğunu bildiğiniz bir pansuman malzemesi ile örtün
  • Sadece kızarıklık varsa, yanığı bol su ve sabunla yıkayın
  • Evde tedavi etmekten kaçının
  • Tam teşekküllü bir hastanenin acil merkezine başvurun
  • Acil ambulans isteyin
  • Kazaya uğrayan kişiyi, aşırı sıcak ve aşırı soğuk ortamda tutmayın
  • Tetanoz aşısı yaptırmayı unutmayın.
    Yanmalar ve Haşlanmalarda yapılmaması gerekenler
  • Yanık yüzeyini direkt buzla temas ettirerek soğutmaya kalkışmayın
  • 2. derece yanığı dezenfeltanla temizlemeye çalışmayın (alkol, tentürüdyot, savlon)
  • Yoğurt, yağ, sabun, diş macunu, yağlı kremler vb. yabancı maddeler sürmeyin
  • İçi sıvı dolu kabarcıkları patlatmayın
  • Eczane ve pansumancıya gitmeyin, doktora gidin
  • Yanık yüzeyine hava üflemeyin
  • Yanık yüzeyine çıplak el, parmak gibi mikropsuz olduğundan emin olmadığınız şeyleri temas ettirmeyin.
  • Yanık yüzeylere yapışan kumaş vb. şeyleri kazıyıp kaldırmaya çalışmayın
  • Evde tedavi yapmaya kalkışmayın

    Şofben kazaları:

    Şofben sistemleri sıcak su temini amacıyla yaygın olarak kullanılmaktadır.
    Elektrikle çalışanlar daha çok termostat arızası nedeniyle kazan patlamalarına sebep olmakta, hastalar sıcak su yanıkları ile karşılaşmaktadırlar.
    LPG ile çalışan şofbenler de bazen kazlara sebep olmaktadırlar. Ancak bu kazalar, ortamdaki oksijenin yanma sırasında tüketilmesine bağlıdır.
    LPG zehirli değildir ancak 6 m2 den küçük, iyi havalandırılmamış mekanlarda şofben kullanıldığında, ortamdaki oksijen süratle tükenmekte, kazazedeler bu yüzden kaybedilmektedirler.

    Şofben kazalarında alınması gereken önlemler

  • Şofbeni mutlaka iyi çeken bir bacaya bağlayın.
  • Şofbeni havalandırmazsanız, kapalı ve 6 m3 den küçük hacimli mekanlarda kullanmayın.
  • Şofben ile tüp arasındaki LPG hortumunu 125 cm'den uzun tutmayın.
  • Banyoya bolca hava girişini sağlayın.
  • Banyoyu içerden kilitlemeyin
  • Koku hissettiğinizde şofbeni kullanmayın.
  • Banyodan uzun süre çıkmayan kişiyi kontrol edin.
  • korsan tüp kullanmayın, tüpünüzü her zaman abonesi olduğunuz bayiden alın.
  • Gaz kaçağını kibrit ve çakmakla kontrol etmeyin.

    Şofben kazalarında yapılması gerekenler

  • Yardım isteyin
  • Hastayı bulnduğu yerden çıkarın.
  • Zehirlene kişiyi sırtüstü yatırın, soluk alıp almadığını kontrol edin.
  • Nabız atışlarını araştırın.
  • Nabız ve solunum yoksa suni solunum ve kalp masajına hazırlanın.
  • Gaz kaçağında evi hemen havalandırın.
  • Çukur ve kuytu yerleri süpürerek LPG'yi havalandırın.
  • Suni solunum ve kalp masajı uygulayın.
  • Acil tıbbi yardım çağrısını tekrarlayın.

    Şofben kazalarında yapılmaması gerekenler

  • Paniğe kapılmayın.
  • Sorunu tek başınıza çözmeye kalkışmayın.
  • Hastayı düştüğü yerde tedavi etmeyin.
  • Gaz kaçağı olan mekanlarda 1 dakikadan uzun süre bulunmayın.
  • Pencereleri ve kapıları kapalı tutumayın.
  • Elektrik düğmesine dokunmayın.
  • Ateş yakmayın.

    Zehirlenmeler:

    Zehir, vücuda belirli bir miktar alınınca, sürekli veya geçici tehlike yaratan zararlı maddedir.

  • Zehirlenmelerin %90'ı evlerde olmaktadır.
  • Zehirlenenlerin %60'ı 5 yaş altındaki çocuklardır
  • Bu çocukların %5'i kaybedilmektedir.
  • 18 yaş üstünde ölüm oranı daha yüksektir.

    Sindirim Yoluyla

  • Ağızdan alınan zehirli maddelerin oluşturduğu zehirlenmedir.
  • Yabani mantar, alkol, aspirin, temizlik ürünleri, böcek ilaçları, DDT, uyku hapı, çamaşır suyu, kezzap, civa, kurşun, arsenik, siyanür, fosfor, fare zehiri, kalp ilaçları, mavi ispirto, benzin, gaz yağı, tiner, yağlı boya, boya çözücüler, aseton.
  • Normalde kullanılan ilaçların aşırı dozda alınması (aspirin, uyku hapı vb.)
  • Son kullanma tarihi geçmiş ilaçlar ve gıda maddeleri.

    Solunum Yoluyla

  • Karbonmonoksit (soba, mangal, oto egzost gazları, kuyu ve derin çukurlarda biriken gazlar)
  • Sentetik boya ve yapıştırıcılardan buharlaşan gazlar
  • Pertol ürünlerinin buharları (tiber, benzin, vb.)
  • Kimyasal buharlar (tuz ruhu, çamaşır suyu vb.)
  • Yanık plastik maddelerden çıkan dumanlar (siyanür)
  • Harp gazları

    Deriden Emilim Yoluyla

  • Geniş deri yüzeylerine zehirli madde sürünmesiyle oluşur.
  • Bazı zehirli bitkiler (zehirli ısırganlar)
  • Çim ve çiçekler için kullanılan gübre ve böcek ilaçları,

    Enjeksiyon yoluyla

  • Bir iğne ile deri altına girilerek oluşur.
  • Böcek sokmaları ve ısırmaları ile.

    Zehirlenmelerden korunmak için alınması gereken önlemler

  • Çocukları yalnız bırakmayın.
  • Tüm tarım ilaçlarını kolay erişilmeyecek bir dolaba koyun ve kilitleyin.
  • Tüm temizleyiciler zehirlidir. Ortalıkta tutmayın.
  • İlaç ve kimyasal maddelerin kapaklarını sıkı kapatın.
  • Çocuklara vereceğiniz ilaçları şeker olarak tanıtmayın.
  • İlçaların kullanım talimatlarını okuyun.
  • Boya, kimyasal maddeler, solventler ve otonuzla açık havada uğraşın.
  • Evde zehirli bitki bulundurmayın.
  • Kullanılmış sağlık malzemelerini ve tarihi geçmiş ilaçları, içine plastik torba konulmuş çop kutusuna atın ve çöp kutusunu kapağını sıkıca kapayın.
  • Aerosolleri (Böcek/bitki ilacı/deodorantlar, kimyasal çözeltiler, deterjan, kozmetik ürünleri) ortalıkta bırakmayın.

    Zehirlenmelerde yapılması gerekenler

  • Önce zehirlenmenin neden kaynaklandığını anlayın.
  • Kendinizi emniyete alın, gerekiyorsa uzaklaşın.
  • Hastayı tehlikeli alandan uzaklaştırın.
  • Acil tıbbi yardım isteyin.
  • Zehirlenmenin şiddetini anlamaya çalışın. (Bilinç düzeyi önemli ipucudur)
  • Hastanın solunum ve nabzını kontrol edin.
  • Hayatı tehdit eden bir durum varsa suni solunum ve kalp masajı için hazırlanın.
  • Zehirlenmenin ne kadar süre önce oluştuğunu saptayın.
  • Zehirlenen insanın etrafa olaya neden olması mümkün olan ilaç, kimyasal madde şişelerini vb. hastaneye giderken yanınızda götürün.
  •  

       
      Bugün 83 ziyaretçi (94 klik) kişi burdaydı!

     
     


    selim eczanesi
    ECZANELER CAN ÇEKİŞİYOR....


    Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
    Ücretsiz kaydol