Her yeni anın hayatımıza neler getirebileceğini önceden kestirebilmek ne yazıkki her zaman mümkün olamıyor. Bir gün kaza geçiren bir dostunuza, belki bir yakınınıza, ilkyardım uygulaması yapmak zorunda kalabilirsiniz. Doğru ve zamanında müdahaleniz, yardım ettiğiniz kişinin hayatını kurtarabilir ya da bilmediğiniz için yapılan yanlış müdahale hiç istemediğiniz halde zarar verebilir. İlkyardım gerektiren durumlarda en başlıca sorun paniğe kapılmamaktır. Ne bir dokturun, ne bir ambulansın ne de hastane şartlarının bulunmadığını, en yakın yerleşimden belki günlerce uzakta olabileceğiniz koşullarda bile, yüreğinizi kaplayan umutsuzluk duygusunu soğukkanlılıkla aşmalı ve artık otomatiğe bağladığınız temel ilkyardım prensiplerini harfiyen uygulamalısınız.
1. Ek kazalara meydan vermemek: Sıklıkla karşılaşılan bir durum, heyecanla yardıma koşanların ek kazalara uğramaları, yaralanmaları ve bazen hayatlarını yitirmeleridir. Gecenin bir vakti, yardım için viyadükten atlarken düşenler, arabasını biçimsiz park ettiği için zincirleme kazalara neden olanlar ve iyi niyetle koşuştururken ezilenler… Başına taş düşen ya da çığ altında kalan bir dağcıya yardıma koşan da, aynı felakete uğrayabileceğini unutmamalıdır. Keza suda boğulmak üzere olan birine doğru yüzen kişi de, şayet kendini karaya bağlayan bir ipten ya da tükendiğinde tutanabileceği bir tahta parçasından yoksunsa boğulabileceğini asla unutmamalıdır. Banyoda baygın yatan yakınınıza koşarken, onu zehirleyen tüpgazdan sizin de etkilenebileceğinizi veya yerdeki birine dokunup kontrol ederken onu çarpan elektrik akımının size de zarar verebileceğini hesaba katmalısınız. Arama-kurtarma çalışmalarına katılanlar da, yardıma giderken kendi yaşamlarını sürdürebilecek asgari teçhizata sahip olmalı ve merkezle haberleşme bağlantısını koparmamalıdır.
2. Yardım istemek: Bazen bir cep telefonu, bazen telsiz, bazen de üçüncü bir kişi, birazdan sayacağımız ilkyardım uygulamasını, "yardım gelecek" güvencesiyle daha rahat yapmanıza imkan verir. Unutmayın, daha çok insan,daha etkili yardım ve yaralıların daha doğru şekilde taşınması demektir. İlkyardım da kahramanlığın yeri yoktur. Ne kadar mükemmel yaparsanız yapın, çok zorunlu haller dışında temel ilkyardım uygulamasının ilk beş on dakikasında nefes nefese kalır, tükenirsiniz.
3. Doğru değerlendirme yapmak: Bir kazazedeyle karşılaştığınızda zamana karşı yarış başlamış demektir. Sizin burada dakikalarca okuduğunuz uygulamayı, saniyeler içinde yapmanız gerekir. Kalp-akciğer canlandırması, kesinlikle kalbi durmuş, nefes almayan bir insana yapılır. Yanlış değerlendirmeyle kalbi çalışan, nefes alan birine bunu yaparsanız, o kişiyi öldürebilirsiniz. Dolayısıyla her türlü girişimden önce, kazazedeye, yerinden oynatmadan, deyim yerindeyse beş duyunuzu da kullanarak (belki tat duyusu hariç), ona ne olup bittiğini anlamaya çalışmalı ve burada yazılanları bazen aynı anda yapmalısınız. Kazazedeyle iletişim kurmaya çalışmalı, "Sana ne oldu, adın ne " gibi sözlü uyarılarda bulunmalısınız. Cevap varsa işiniz büyük ölçüde kolaylaşır. Ondan elini ayağını oynatmasını isteyin. Böylece omuriliğinde bir yaralanma olup olmadığını anlayabilirsiniz, özellikle bir yerden bir yere taşınması gerekiyorsa bunu muhakak bilmeniz gereklidir. Sözlü uyarılara cevap ararken, bir elinizi kazazedenin alnına koyun. Bu sayede şuuru bulanık, boyun omurlarında kırık olabilecek kazazedenin istemsiz hareketlerde bulunmasını ve omuriliğine zarar vermesini engelleyebilirsiniz. Sözlü uyarılara cevap alamadığınızda (bazen mantıksız sözler söylemesi, sarhoşvari konuşması, onun beyninde bir problem olduğunu düşündürmelidir), kontrolünüz altında kulak memesine atacağınız bir çimdik, onun ağrılı uyaranlara karşı cevabını ölçmenizi sağlar. Cevap yoksa, karşınızda zor bir bilmece var demektir. Dört duyunuzla değerlendirmeye çalıştığınız kazazedenin alnında duran elinizin işaret ve başparmağıyla göz kapaklarını açıp kapatarak, varsa fener ışığı yakıp söndürerek ışığa reaksiyonunu araştırabilirsiniz. Sağlıklı bir insanda gözbebekleri, aynen fotoğraf makinesinin diyaframı gibi ışığa küçülerek cevap verir. Beynin tümünde veya bir bölümünde bir problem olduğunda ise, bu cevap gerçekleşmez. Morfin (gözbebekleri küçüktür) ve atropin (gözbebekleri büyüktür) kullanılması gibi çok ender durumlarda, bu cevap farklı olabilir. Yani bu kazazedede gözler kalbin değil, beynin aynasıdır. Temel kalp-akciğer canlandırmasına kazazedenin vereceği cevabı izlerken, öncelikle gözbebeklerinde ışığa duyarlılığın başlamasına ve damarlarda nabzın alınıp göğsün genişlemesine dikkat etmelisiniz. Tüm bunları yaparken, diğer elimizin üç dört parmağı birden, boynun bir yanında, kalbin çalışmasının göstergesini, nabzı almaya çalışacak; gözümüzle kazazedenin göğsünde hareket olup olmadığını araştırırken kulağımızla soluk sesinin, belki burnumuzla da nefesinin kokusunu hissetmeye uğraşacağız. Göğüste bir genişleme yok, cilt morarmaya başlamış (normalde soluk alıp verdiğinde insanın cildi pembe beyazdır; cilt renginin değerlendirmesi bazen koyu renkli insanlarda zor olabilir, o zaman da dudak iç yüzlerindeki mukozalara bakarak değerlendirme yapabiliriz), nabız alamıyorsunuz; fakat kazazedenin vücudu sıcak. Göz bebeklerinde ışığa belli belirsiz, minimal cevap var. Artık süratla kalp-akciğer canlandırmasına başlayabilirsiniz. Tüm uyarılarınıza cevapsız hastaların hastalıkları ile ilgili bir bilgi verici künye, kolye veya cüzdanında bir açıklayıcı kart olup olmadığını kontrol etmek sorunun teşhisi için yardımcı olabilir. Kan şekeri düşmesine bağlı şuursuz yatan bir şeker hastasına taşıdığı kimliğe bakarak daha hızlı ve doğru yardım sağlayabiliriz.
4. Solunum yollarının devamlılığını sağlamak için, öncelikle ağız ve burunda yabancı bir cisim olup olmadığını kontrol edip, varsa parmaklarımızı kollayarak (şuuru bulanık kazazede, parmaklarımızı ısırabilir, bir kalemin sapıyla ağız içinin kontrolünü daha rahat yapabiliriz) temizleyip alnı boynu destekleyerek geriye iterek çeneyi yukarı çekmeliyiz. Tüm bunları yaparken boyunda ciddi bir hasar olup olmadığını ensede nazikçe gezdireceğimiz parmaklarımızla hissetmeye çalışmalı, daha iyisi boyun altına ne olursa olsun, giysilerden destek yapmalıyız. Bu destek, bazen bir torbaya doldurulacak kum, toprak dahi olabilir. Bir kazazedenin vücudundaki bir anormalliğin ayrımını, en iyi şekilde, sağlıklı olan kendi vücudunuzla karşılaştırarak yapabilirsiniz.
Boğulmalar:
Hayatı devam ettirebilmek için soluk alıp vererek akciğerlerimizle oksijen alıp, karbondioksit ve diğer zaralı gazları atmamız gerekir. Buna engel olan her türlü etken boğulmaya sebep olur.
Boğulma nedenleri
Üst solunum yollarını tıkayan her türlü cisim.
İri bir lokma, erik, üzüm, kayısı, fındık, fıstık vb.
Küçük oyuncak parçaları, bilye, balon vb.
Su, muhtelif içecekler.
Ani allerjik raksiyonlar.
Astım
Ani kalp yetmezliği ve akciğer ödemi.
Boğulma belirtileri
Karekteristik olarak iki el boyunda çapraz kavuşturulmuş
Yüz ve dudaklar morarmış
Aşırı hava açlığı görüntüsü
Su birikintisinde yüzükoyun, bilinçsiz durumda
Şuur kapalı, sırtüstü yatar konumda, morarmış
Uzun süre zehirli gaz solumuş
Evvelden beri astım, sara nöbeti var, bilinçsiz
Göl, dolu küvet, su birikintisi veya denizden çıkmış, bilinçsiz.
Boğulmalarda yapılması gerekenler:
Boğulmalarda ilkyardımın temel amacı, akciğerlere hava girmesini sağlamaktır; ilkyardıma mümkün olduğunca zaman geçirmeden başlanmalıdır.
Solunum yoluna kaçan cisimlerin solunum yolunu tıkaması halinde Heimlich Manevrası uygulayın.
(Bebekler için Heimlich Manevrası)
(Bilinçsiz yatan hastalarda Heimlich Manevrası) Bilinç kaybı olan hastanın ağız içini işaret parmağınızla temizleyin ve hastayı sırtüstü yatırın.
Çeneyi yukarı kaldırarak solunum yolunu normal anatomik konma getirin.
Acil yardım isteyin.
Eğer hasta kendi kendine soluyamıyor veya nabızları alınamıyorsa Suni solunum ve kalp masajına hazırlanın. Kalp masajını sağlık personeli veya bu konuda eğitim görmüş kişilerin yapması önerilir. Yanlış değerlendirmeyle kalbi çalışan, nefes alan birine bunu yaparsanız, o kişiyi öldürebilirsiniz.
İğne, düğme, madeni para, boncuk gibi küçük nesneleri ortalıkta bırakmayın.
Bebeklere yemeği çok hızlı yedirmeyin, çiğnemeye ihtiyaç duymayacakları yumuşak yiyecekler verin.
Çocuklara yutamayacakları kadar büyük oyuncaklar alın, küçük parçalara ayrılabilen oyuncaklar almayın.
Düşmeler ve Kırılmalar:
Düşmelere bağlı yaralanmalar yumuşak doku ezilmeleri, sıyrıklar, bağ kopmaları, adele yırtıkları, kırıklar ve baş-boyun yaralanmaları gibi çeşitli yaralanmalardır.
Düşmeyi hazırlayan birkaç koşul:
Önlemsiz dayanmış bir merdiven
Kötü aydınlatılmış kat merdiveni
Yükseğe çıkmak için konmuş masa veya sandalye
Islak ve kaygan yüzey
Kıvrık halı kenarı, yerde duran ağır bir cisim
Alçak korkuluklu balkon
Ani denge kayıpları
Düşme sonucu deri üstünde ve altında bir takım sorunlar oluşabilir
1. Deri üstünde düşme sonucu oluşan sorunlar
Abrazyon (Sıyrık)
Sert cisim ve pütürlü yüzeylerin derinin üst kısımlarını sıyırması, abrazyon olarak tanımlanır. Sıyırıklar tek başına olabileceği gibi, yüzeyde bir sıyırık, altta bir hematomu, bu da daha alttaki bir bağ veya adele yırtığını hatta krığı işaret edebilir. Bu bakımdan abrazyonların önemsenmesi gerekir. Bazen boyalı yüzeylerden sıyırığın içine giren renkli maddeler bir tür dövme gibi sıyırık iyileştikten sonta iz olarak kalırlar.
2. Deri altında düşme sonucu oluşan sorunlar
a. Hematom
Hematom, çarpma sonucu derinin altındaki kılcal damarların kopmasıyla meydana gelen kan birikintisidir. Hematom sonucu bölge şişer, kızarır, ağırır; deri altındaki kanama devam ettiği sürece şişme artar. Hematom gelişmesini 5-10 dakikalık bir sürede tamamlar ve şişme durur. Böyle durumlarda yapılacak en doğru hareket, bölgeye soğuk uygulaması yapmaktır. (Ör. Buz torbası). Soğuk, hematom gelişmesini durdurur, ağrıyı azaltır, bir süre sonra (30 dak.) ağrı tamamen kaybolur. Ancak bundan sonraki günlerde bölge morarır, bir hafta sonra sarı-yeşil bir renk alır, şişlik giderek azalır ve toplanan kan tam olarak vücut tarafından emilince kaybolur.
Hematomun 1. gününden sonraki tedavisinde bölgesel heparinli pormatlar kullanılabilinir Ancak bölgesel tedavi yapılmasa da hematomlar 15-21 gün içinde iyileşirler.
Bazen iki cisim arasına sıkışan parmak veya tırnakların altında da hematom oluşabilir. Bölgeyi soğutmak en doğru harekettir. Tırnak altında oluşan hematomların cerrahi yolla boşaltılması ağrıyı derhal durdurur, iyileşmeyi kolaylaştırır.
b. Burkulma
Vücuttaki eklemler bir veya birden fazla kemiğin katgan yüzeylerden birbirilerine temas ettikleri yerlerdir. Eklemlerin yüzeyleri kıkırdak dokusuyla kaplıdır. Hareketli eklemlerin bir kısmı 180 derece dönüş yapabildikleri halde bazılarının hareketleri kısıtlıdır.
Eklemlerin dönüş veya hareket yapmadıkları yönlerde aşırı zorlanmaları veya dışarıdan üzerlerine doğrudan darbe almaları mafsal bağlarının kopmaları ile sonuçlanır.
Burkulmalarda ilk 0-4 saat içinde bölgesel soğuk uygulaması ve ilgili oynağın (mafsalın) bandaj veya uygun bir malzeme kullanılarak sargılanması ya da elastik bandaj adı verilen esneyebilir sargı elemanları ile hareketsiz hale getirilmesi gerekir. Sakatlanan bölgeye kesinlikle vücut ağırlığı bindirilmemeli ve tıbbi yarıdm için hekime müracaat edilmelidir. Bu koşullarda bandaj veya tespit süreci 21 gün civarındadır.
c. Çıkıklar
Eklemleri saran bağların kopma ve yırtılmaları sonucunda bazı mafsallar çalışamaz duruma gelirler. En çok görülen çıkık, aşırı gerilme ve seneme sırasında çene mafsalı ile aşırı zorlamalar nedeniyle oluşan omuz çıkıklarıdır.
Omuz mafsalı çıkı olan bir kişi, bu omuzunu hareket ettiremez, ağırısından yakınır ve kol aşağı sarkık durumda kalır. böyle şikayetle karşılaşıldığında yapılacak en doğru hareket kolu boyna bir eşarpla asmak ve doktora müracat etmektir.
d. Kırıklar
I. Kol kırıkları
Düşmelerde bu kırık tipi sıkça görülür. Şiddetli ağrı yapar.
Kol kırıklarında kırık bölgesinde 50-700 cc kanama olur.
Ön kol kırıkları
Ön kolda iki uzun kemik vardır. Biri veya ikisi birden kırılabilir.
En çok görülen kırık el bileğine yakın yerden olandır. Bu kırık el açıkken öne döğre el üzerine düşmeyle meydana gelir. Kırıktan sonra ön kol, çatal sırtına benzeyen bir deformasyon gösterir. Kırık kol sağlam tarafla karşılaştırılırsa kolayca tanı konulabilir. Üstteki deride herhangi bir yaralanması olmayan kırık tipi kapalı kırık olarak isimlendirilir. Eğer kırığın üzerindeki deri yaralanmışsa veya kırık kemiğin bir ucu deriden dışarıya çıkmışsa bu açık kırıktır. Her iki kırık türü de tespit edilmeli ve hareketsiz hale getirilmelidir. II. Bacak kırıkları
Kalça ve diz arası bölgeye uyluk, diz altı bölgeye baldır denmektedir. Uyluk kemiği kırıkları daha çok yaşlıların düşmelerinde görülür. Sırtüstü yatan hastalarda kırık taraftaki ayak dışa dönük durur. Şiddetli ağrı vardır. Bacak şiş durur.
III. Kaburga Kemiği kırıkları
Göğüs kafesine isabet eden darbelerde bir veya birden fazla kaburga kemiği kırılabilir. Kaburga kemiği kırıklarının en önemlii belirtisi kırık bölgesinde nefes almayı engelleyecek kadar çok ağrı olmasıdır. Ağrı ıkınma ve öksürmeyle artar. İstirahat konumunda bu ağrı azalır.
Birden fazla kaburga kemiğinin kırılması göğüsün fiziksel destek görevini ortadan kaldırır. Böylece her nefes alışta akciğer genişleyeceğine, göüs duvarı içine çöker ve solunu fonksiyonu bozulur. Bu koşulda hastayı en kısa zamanda tam teşekküllü bir hastaneye götürmek gerekir. Tüm kaburga kemiği kırıklarında doktora müracat şarttır. Basit kaburga kırıkları 21 günde kendiliğinden iyileşir.
IV. Boyun kırıkları
Başa isabet eden darbeler veya düşmelerde boyun kemikleri kırılabilir ve omurilik baskı altında kalabilir. Bu durum çok tehlikelidir. Çünkü insanın solunumunu yöneten kaslara giden sinirlerin bu hizada kesi veya baskıya uğraması ani uğraması ani solunum durması ve ölümlere sebebiyet verir.
Boyun kırıkları açısından en tehlikeli durumda olan hasta, bilinci yerinde olmayan hastalardır. Böyle bir hastada aksi kanıtlanana kadar boyunda kırık veya benzeri bir problemin olduğu varsayılmalı, ve boyun uygun koşullarda tespit edilene kadar hasta kımıldatılmamalıdır. Bu gibi hastaların solumun yollarının açık tutulabilmesi için dikkatli davranmak ve hastaya zarar vermemek gerekir.
e. Beyin Sarsıntısı (Kafa travması)
Kafatasına sert bir cisimle vurulması veya başın sert bir yüzeye çarpıtılmasıyla kafa travması oluşur. Darbenin şiddetli olmaması halinde beyin sarsıntısı denen durum görülür. Darbenin isabet ettiği yerde bir hematom oluşur. Bu bölge ağrılıdır. Hastanın başı döner, midesi bulanır.Kendisine ne olduğunu hatırlayamaz.(Hafıza Kaybı)
Şiddetli darbeler kafatasında çatlak veya kırıklar oluşturabilir. Beyni örten zarlar arasında veya beyin yüzeyinde kopan kılcal damarlar yerel hematom meydana getirebilirler. Bu koşullarda hastada; şuur kaybı, bulantı olmaksızın fışkırır tarzda kusma, hafıza kaybı, kan basıncında düşme ve burun deliklerinden, ağızdan kan gelmesi görülebilir.
Düşmeler ve kırılmalarda alınması gereken önlemler
Çocuklarınız için merdiven başlarına engel koyun.
Kıvrık halı kenarlarını düzeltin.
Oyuncak gibi ayağa takılacak malzemeleri ortadan kaldırın.
Balkon kapılarını ve pencereleri kapalı tutun, ve çocukların ulaşamayacağı bir yere ek kilit koyun.
Banyo küvetinin yakınında yakınına sağlam bir tutanak demiri taktırın.
Yere dökülen sıvı sabun, sıvı deterjan gibi maddeleri hemen silin.
Kaygan yüzeylerin temizliği sırasında yaşlıları ve çocukları uzak tutun.
Kullanacağınız merdivenin sağlam olmasına dikkat edin.
Ev ve apartman merdivenlerinden inerken trabzana tutunun.
Yüksek yerlere ulaşmak için masa ve iskemle benzeri şeyleri üstüste koymayın.
Temizlik yaptıktan sonra, yerlerin ve merdivenlerin kaygan olduğu konusunda ev halkını uyarın.
Düşmeler ve kırılmalarda yapılması gerekenler
Hematom oluşmuş bölgeyi buz torbasıyla soğutun.
Tırnak altında oluşan hematomlar için doktora başvurun.
Sıyırıkları antiseptik çözelti ile yıkayın (ör. Battikon), üzerine antibiyotikli merhem sürerek steril pansumanla kapatın.
Kırık olduğunu varsaydığınız kol, bacak ve bileği diğeriyle karşılaştırın. Şekil bozukluğu varsa kırıktır.
Kırılan kolu bir eşarpla üçgen askı şeklinde boyuna asın.
Kaburga kemiği kırıklarında mutlaka doktora müracat edin. Sadece ağrıyı azaltmak için kırık bölgesinin üstüne yumuşak bir yastık dayayıp bağlayın.
Yerde biliçsizce yatan hastaların boyunları da kırık olabilir. Onlara özel bir boyun desteği takmadan yerinden kımıldatmayın. Bu amaçla uzunca ve enli bir sünger parçası veya uygun olarak katlanmış bir çarşaf kullanılabilinir.
Burkulmalarda kısa süre için bölgeye buz torbası uygulayın ve elastik bandajla eklemi sarın.
Burkulmaların bölgeyi vücut seviyesinden yükseğe kaldırın.
Çene çıkıkları için bir cerraha gidin.
Omuz çıkıklarında kolu bir eşarpla boyun asın ve doktora müracaat edin.
Kol kırıklarında da mutlaka doktora gidin.
Bacak kırıklarında hastayı sırtüstü yatırıp, iki bacak arasına battaniye veya katlanmış çarşaf yerleştirerek eşarpla birbirine bağlayın.
Düşmeler ve kırılmalarda yapılmaması gerekenler
Kırık olan bacak, kol veya bileğini kesinlikle hareket ettirmeyin.
Kırık yere sıcak kompres uygulamayın.
Bölge üzerine yabancı maddeler sürmeyin.
Kırık üstüne et, soğan gibi maddeler koymayın.
Kırık veya çıkıkçıya gitmeyin.
Elektrik Çarpmaları:
Elektrikle çarpılmak için akımın vücuttan geçerek + ve - kutuplar arasındaki devreyi tamamlaması gerekir. Pil, batarya, ve akümülatörler doğru akım üretirler. Doğru akım 20-30 volttan sonra çarpılma hissi vermekte ancak tahribat yapmamaktadır. Pil ve oto aküsü ile çarpılmak olası değildir. 30 volt üstü doğru akım (DC) kaynakları tehlikelidir.
Evde kullanılan elektrik alternatif akım (AC) tipindedir. Alternatif akım, 15 volt üstünde çarpılma hissi verir, tahribat yapmaz. 20 volt üstü tehlikeli sayılabilir. Elektriğe temas eden noktalar arası mesafe kısa ise arada kalan doku şiddetle ısınır ve yanar. Yanık, elektrik akımının kuvvetine bağlı olarak artar. Alternatif akım, kalp üzerinden geçecek olursa, kalbin sinirsel ileti sistemini bozar, kalp durur. Allternatif akımla çarpılma çok kolaydır. Prizdeki aktif kutba değildiğinde, vücut devreyi tamamlamak için yere basan ayakları kullanır.
Su, elektrik akımını iyi iletir. Kuruyken iletken olmayan tahta, plastik gibi maddeler ıslanınca iletken olurlar.
Yıldırım, doğal elektrik kaynaklarıdır. Yıldırım havadaki durağan elektriğin bir ark ile boşalması demektir. Bu nedenle çocukların yağışlı ve fırtınalı havalarda uçurtma uçurmaları tehlikelidir. Çünkü ıslanan uçurtma ipi iletken hale gelir ve elektirk, ipi elle tutan kişi üzerine boşalabilir. Ülkemizde yerleşim alanları üstünden geçen ve zaman zaman evlerin çok yakınlarına kadar gelen yüksek gerilim hatları başka bir tehlike kaynağıdır. Bu gibi yerlerde televizyon antenlerin düzeltilmesi için dama çıkılması başlı başına ayrı bir tehlikedir. Çocukların uçurtmalarını almak için bir sopayla tellere dokunmaya kalkışmaları ölümle sonuçlanan kazalara yol açmaktadır. Bu hatlara 20 m. den daha yakına gelmek son derece tehlikelidir.
Elektrik çarpmalarında alınması gereken önlemler
Saç kurutucusunu ve elektrikli ısıtıcıyı banyo küvetinin ve lavabonun yakınlarına koymayın.
Hasta hala nefes alıp vermiyorsa ve nabzı yoksa solunum yardımı ve kalp masajına girişiniz.
Elektrik çarpmalarında yapılmaması gerekenler
Elektrik çarpan kişiye kalın lastik tabanlı ayakkabınız yoksa dokunmayın
Sigortaları kapatmadan yaralıya temas etmeyin
Çıplak elle çarpılmış kişiye dokunmayın
Çocukları olay yerinden uzak tutun
Dokunmak için iletken cisimler kullanmayın
Kesici delici yaralanmalar:
Mutfakta iş yapanların en sık karşılaştıkları yaralanma tipidir. Cam eşya ve kesici aletlerle meydana gelir.
Deri altına ulaşan kesikler büyük sinir, tendon ve damarları keserek kopmalarına, yoğun kanamalara sebep olabilir.
Kesici aletlerin sebep olduğu yaraların oluş biçimi ve anatomik olarak gösterdiği özellikler yara zemininin rahatça görülmesine olanak verir. Delici yaralarda ise yaranın eni ve boyu çok küçüktür. Bu tür yaralar bazen ince-uzun kesici aletler, bazen sivri dal ve çubuklar bazen de ateşli silahlar yol açar. Bıçak, şiş, sivri cam gibi nesnelerle meydana gelen yaralanmalarda isabet alan yere göre hani organın ne derece yaralandığını kestirme son derece zordur.
Delici göğüs yaralanmaları
Göğüse isabet eden yaralanmalarda göğüs kafesi delinebilir. Bu durumda göğüs kafesi ile akciğer arasına hava kaçar. Buradaki basınç dengesi bozulur, akciğer kendi üzerine toplanarak büzüşür ve solunum hareketlerine katılamaz. Hasta sağlam taraftaki akciğer yardımıyla solunuma devam eder.
Delici karın yaralanmaları
Delici yaralanmalar insanlarda karın duvarının açılması ve iç organların dışarı çıkmasına sebep olabilirler.
Kesici ve delici yarlanmalardan korunmak için alınması gereken önlemler:
Kesici ev ve tamir aletlerini açıkta bulundurmayın
Çocuklarınızın bu aletlerle oynamasına izin vermeyin
Çatal bıçağı yüksekten düşebilecek bir şekilde ortada bırakmayın
Bıçakların yeni bilendiğini ailenize hatırlatın
Tıraş takımlarını çocukların ulaşamayacağı yerlere koyun
Ateşli silahları kilit altında tutun ve anahtarını üstünüzde taşıyın
Tamamen camdan olan balkon kapıları için etrafınızdakileri uyarın
Kesici ve delici yarlanmalarda yapılması gerekenler
Paslı maddeler ve cam kesiklerinde tetanoz aşısı olun.
Küçük kesiklerde kesiği sabun ve suyla yıkayıp, temiz gazlı bezle 5 dak. boyunca üstüne bastırın.
Fışkıran tarzda kanayan kesiklerde hemen hastaneye gidin. Hastaneye ulaşana kadar, yaranın üstüne temiz bir bez ile bastırmaya devam edin. Yaralı extremite (kol, bacak, parmak vb.) yukarı kaldırılmalıdır.
Damarları açan kesikleri için bir doktordan, turnike kullanmayı öğrenin.
Delici yaralanmalarda, batarak vücutta kırılmış delici cisimleri yerinde bırakarak bir bandajla bölgeyi sargılayın ve doktora başvurun.
Delici göğüs yaralanmalarında göğüs kafesindeki deliği bantlarla hava ile irtibat etmesin diye kapatın ve acilen hastayı hastaneye ulaştırın.
Delici karın yaralanmalarında yapılması gerekenler:
Vakit kaybetmeden acil ambulans çağırın
Hastayı sırtstü yatırın
Karnından çıkan organları üstünü mutfakta kullandığımız şeffaf plastik film ile kaplayın
Bunun üstüne temiz katlanmış bir havlu koyun
Daha sonra kalın bir çarşafı katlayarak havluyu takviye edin. Hastayı bu şekilde nakledin.
Parmak ve küçük organ kopmalarından yapılması gerekenler:
Kanayan bölgeye baskı yaparak kanamayı kontrol altına alın
Kopan organı plastik bir torbaya koyun
Bu torbayı içi buz dolu bir kaba koyun ve acilen hastaneye baş vurun.
Hastaneye ulaşana kadar kanayan bölgeye baskı uygulamaya devam edin.
Kesici ve delici yarlanmalarda yapılmaması gerekenler
Kesilen yeri kesinlikle tütün, makine yağı, solvent gibi maddeler sürmeyin
Kesilen yeri mikrop bulaştıracak bir yere değdirmeyin
Sıcak kompres uygulamayın
Yaraya batan cismi çıkartmaya çalışmayın, bölgeyi kalın bir bandajla sarın
Kesik kısmı vücudun aşağısına doğru sarkıtmayın.
Yanmalar ve haşlanmalar:
Yanık, kendisini meydana getiren fiziksel etkenin adıyla anılır. Sıcak su yanıkları, sıcak buhar yanıkları, sıcak yüzey yanıkları (soba, ütü...), alev yanıkları (ocak, mangal), elektrik yanıkları ve kimyasal maddelerin meydana getirdiği yanıklar.
Yanığı oluşturan fiziksel etkenin vücutta meydana getirdiği tahribat, deri, deri altı, daha derindeki kas ve kemiklerin olaydan zarar görmesiyle sonuçlanır. Bu harabiyetin oluş şiddeti, etkenin enerji olarak yoğun oluşununa ve etkenin vücuda temas süresine göre değişir.
Yanığın derinliği yanında, yanık yüzeyinin genişliği de önemlidir. Yanık yüzeyinin genişliği yaralınınn hayatta kalma şansı ile doğrudan bağlantılıdır. Bebeklerde %10, erişkinlerde %20'den geniş yanıklar muhakkak yataklı kurumlarda tedavi edilmelidir.
Yanık, insanı dış etkilerden ve bakterilerden koruyan bir organı, deriyi devre dışı bıraktığı için hastalar kolayca enfeksiyon kapma tehlikesiyle karşı karşıya kalırlar. Yanık yüzey bakteriler tarafından kısa sürede işgal edilir ve yara iltahaplanır. Bu bölgede mikroplardan açığa çıkan zehirli maddeler tüm vücuda yayılarak hastaların vücut dirençlerinin kırılmasına ve ağır bir sistematik iltahap tablosunun ortaya çıkmasına sebep olur. Diğer taraftan bu açık yüzeyden dışarı sızan serum, vücut sıvılarının süratle azalmasına yol açar. Vücutta kaybolan gündelik sıvı miktarı, yanık yüzeyinin genişliğine bağlıdır ve 1 - 9 litre arasında değişir. Bu açığın kapatılmaması, dolaşımın zayıflamasına ve böbreklerin iflasına yol açarak ölüme sebep olur.
1. Derece Yanıklar
Deri yüzeysel olarak etkilenir. Tüm deri katları olaydan zarar görmez. Gözle bakıldığında derideki kızarıklıklar görülebilir. Uzun süre güneşte yatan bir insanın derisinin kızarmasını örnek olarak verebiliriz.
2. Derece Yanıklar
Derinin en üst tabakası ve ortalama 1,5 mm kalınlığındaki epidermis tabakasının tamamen harap olması anlamına gelmektedir. Bu tür yanıklarda, deri yüzeyinin hemen altında toplanan serum sızıntısı, içi sıvı dolu kabarcıklar oluşturur. Bu sıvı tabakasını örten zar, tamamen ölmüş deriden oluşur.
3. Derece Yanıklar
Derinin tüm katmanlarının ısıl etken nedeniyle tamamen tahrip olması demektir. Yanığı doğuran etkenin deriyle temas süresinin uzun olduğu anlaşılır. Bölge bu nedenle tamamen kömürleşir. Yara içine bakıldığında kasların ortaya çıktığı, bazen kemiklerin bile kömürleştiği görülebilir.
Güneş Yanıkları
Güneş yanıkları yalnız güneş ışınları ile değil, bazı güzellik salonlarında cildi esmerleştirmek için yapılan UV radyasyonları (solaryum) ile de oluşabilmektedir.
Derinin kısa süreli olarak güneş ışınlarına maruz kalması bazı vitaminlerin oluşmasına ve kemiklerin sağlıklı büyümesine yarar.
Uzun süreli güneş ışınına maruz kalmak deri kanserine, derinin erken yaşlanmasına sebep olur.
Güneş ışınlarına ulturaviyole ışınları denir.
İki tür UV ışını vardır.
1. UVA denen ışın, solaryumlarda kullanılır. Ancak bu ışınlar diğerlerinden daha derin katlara nüfus eden deri kanserine, deri yaşlanmasına, gözlerin zedelenmesine ve derinin bağışıklık direncinin azalmasına sebep olur.
2. UVB denen ışın deri kanseri yapan ve deriyi yakan ışın türüdür
Yanmalar ve Haşlanmalarda alınması gereken önlemler
Kibrit, çakmak, ateş yakma gereçlerini ortada bırakmayın
Devamlı sıcak suyunuz varsa derecesini 50 ° C den yukarıya ayarlamayın
Isıtıcıların etrafına direkt teması engelleyen barikatlar koyun
Sıcak sıvıları çocuklardan uzak tutun.
Bebeğe mama verirken yemeğin, yıkarken de suyun ısısını kontrol edin.
Ocak üstündeki tava saplarını, çocukların erişemeyeceği şekilde yerleştirin.
Yatakta sigara içmeyin.
Sıcak tencere ve su kaplarını tezgahların kenarına koymayın
Kullandığınız güneş yağının UVA ve UVB ışınlarını tamamen engellediğinden emin olun.
Satın aldığınız güneş gözlüğünün UV ışınlarını engelleyip engellemediğini öğrenin.
Evde daima dolu bir yangın söndürücü bulundurun.
Yanmalar ve Haşlanmalarda yapılması gerekenler
Yanığa elle dokunmamaya çalışın
Yanığın derecesini saptayın
Yanık bölgesini derhal musluk suyu ile soğutun
Yanık bölgesini steril olduğunu bildiğiniz bir pansuman malzemesi ile örtün
Sadece kızarıklık varsa, yanığı bol su ve sabunla yıkayın
Evde tedavi etmekten kaçının
Tam teşekküllü bir hastanenin acil merkezine başvurun
Acil ambulans isteyin
Kazaya uğrayan kişiyi, aşırı sıcak ve aşırı soğuk ortamda tutmayın
Tetanoz aşısı yaptırmayı unutmayın.
Yanmalar ve Haşlanmalarda yapılmaması gerekenler
Yanık yüzeyini direkt buzla temas ettirerek soğutmaya kalkışmayın
2. derece yanığı dezenfeltanla temizlemeye çalışmayın (alkol, tentürüdyot, savlon)
Yoğurt, yağ, sabun, diş macunu, yağlı kremler vb. yabancı maddeler sürmeyin
İçi sıvı dolu kabarcıkları patlatmayın
Eczane ve pansumancıya gitmeyin, doktora gidin
Yanık yüzeyine hava üflemeyin
Yanık yüzeyine çıplak el, parmak gibi mikropsuz olduğundan emin olmadığınız şeyleri temas ettirmeyin.
Yanık yüzeylere yapışan kumaş vb. şeyleri kazıyıp kaldırmaya çalışmayın
Evde tedavi yapmaya kalkışmayın
Şofben kazaları:
Şofben sistemleri sıcak su temini amacıyla yaygın olarak kullanılmaktadır.
Elektrikle çalışanlar daha çok termostat arızası nedeniyle kazan patlamalarına sebep olmakta, hastalar sıcak su yanıkları ile karşılaşmaktadırlar.
LPG ile çalışan şofbenler de bazen kazlara sebep olmaktadırlar. Ancak bu kazalar, ortamdaki oksijenin yanma sırasında tüketilmesine bağlıdır.
LPG zehirli değildir ancak 6 m2 den küçük, iyi havalandırılmamış mekanlarda şofben kullanıldığında, ortamdaki oksijen süratle tükenmekte, kazazedeler bu yüzden kaybedilmektedirler.
Şofben kazalarında alınması gereken önlemler
Şofbeni mutlaka iyi çeken bir bacaya bağlayın.
Şofbeni havalandırmazsanız, kapalı ve 6 m3 den küçük hacimli mekanlarda kullanmayın.
Şofben ile tüp arasındaki LPG hortumunu 125 cm'den uzun tutmayın.
Banyoya bolca hava girişini sağlayın.
Banyoyu içerden kilitlemeyin
Koku hissettiğinizde şofbeni kullanmayın.
Banyodan uzun süre çıkmayan kişiyi kontrol edin.
korsan tüp kullanmayın, tüpünüzü her zaman abonesi olduğunuz bayiden alın.
Gaz kaçağını kibrit ve çakmakla kontrol etmeyin.
Şofben kazalarında yapılması gerekenler
Yardım isteyin
Hastayı bulnduğu yerden çıkarın.
Zehirlene kişiyi sırtüstü yatırın, soluk alıp almadığını kontrol edin.
Nabız atışlarını araştırın.
Nabız ve solunum yoksa suni solunum ve kalp masajına hazırlanın.
Gaz kaçağında evi hemen havalandırın.
Çukur ve kuytu yerleri süpürerek LPG'yi havalandırın.
Suni solunum ve kalp masajı uygulayın.
Acil tıbbi yardım çağrısını tekrarlayın.
Şofben kazalarında yapılmaması gerekenler
Paniğe kapılmayın.
Sorunu tek başınıza çözmeye kalkışmayın.
Hastayı düştüğü yerde tedavi etmeyin.
Gaz kaçağı olan mekanlarda 1 dakikadan uzun süre bulunmayın.
Pencereleri ve kapıları kapalı tutumayın.
Elektrik düğmesine dokunmayın.
Ateş yakmayın.
Zehirlenmeler:
Zehir, vücuda belirli bir miktar alınınca, sürekli veya geçici tehlike yaratan zararlı maddedir.
Zehirlenmelerin %90'ı evlerde olmaktadır.
Zehirlenenlerin %60'ı 5 yaş altındaki çocuklardır
Bu çocukların %5'i kaybedilmektedir.
18 yaş üstünde ölüm oranı daha yüksektir.
Sindirim Yoluyla
Ağızdan alınan zehirli maddelerin oluşturduğu zehirlenmedir.
Yabani mantar, alkol, aspirin, temizlik ürünleri, böcek ilaçları, DDT, uyku hapı, çamaşır suyu, kezzap, civa, kurşun, arsenik, siyanür, fosfor, fare zehiri, kalp ilaçları, mavi ispirto, benzin, gaz yağı, tiner, yağlı boya, boya çözücüler, aseton.
Normalde kullanılan ilaçların aşırı dozda alınması (aspirin, uyku hapı vb.)
Son kullanma tarihi geçmiş ilaçlar ve gıda maddeleri.
Solunum Yoluyla
Karbonmonoksit (soba, mangal, oto egzost gazları, kuyu ve derin çukurlarda biriken gazlar)
Sentetik boya ve yapıştırıcılardan buharlaşan gazlar
Pertol ürünlerinin buharları (tiber, benzin, vb.)
Kimyasal buharlar (tuz ruhu, çamaşır suyu vb.)
Yanık plastik maddelerden çıkan dumanlar (siyanür)
Harp gazları
Deriden Emilim Yoluyla
Geniş deri yüzeylerine zehirli madde sürünmesiyle oluşur.
Bazı zehirli bitkiler (zehirli ısırganlar)
Çim ve çiçekler için kullanılan gübre ve böcek ilaçları,
Enjeksiyon yoluyla
Bir iğne ile deri altına girilerek oluşur.
Böcek sokmaları ve ısırmaları ile.
Zehirlenmelerden korunmak için alınması gereken önlemler
Çocukları yalnız bırakmayın.
Tüm tarım ilaçlarını kolay erişilmeyecek bir dolaba koyun ve kilitleyin.
Tüm temizleyiciler zehirlidir. Ortalıkta tutmayın.
İlaç ve kimyasal maddelerin kapaklarını sıkı kapatın.
Çocuklara vereceğiniz ilaçları şeker olarak tanıtmayın.
İlçaların kullanım talimatlarını okuyun.
Boya, kimyasal maddeler, solventler ve otonuzla açık havada uğraşın.
Evde zehirli bitki bulundurmayın.
Kullanılmış sağlık malzemelerini ve tarihi geçmiş ilaçları, içine plastik torba konulmuş çop kutusuna atın ve çöp kutusunu kapağını sıkıca kapayın.
Aerosolleri (Böcek/bitki ilacı/deodorantlar, kimyasal çözeltiler, deterjan, kozmetik ürünleri) ortalıkta bırakmayın.
Zehirlenmelerde yapılması gerekenler
Önce zehirlenmenin neden kaynaklandığını anlayın.
Kendinizi emniyete alın, gerekiyorsa uzaklaşın.
Hastayı tehlikeli alandan uzaklaştırın.
Acil tıbbi yardım isteyin.
Zehirlenmenin şiddetini anlamaya çalışın. (Bilinç düzeyi önemli ipucudur)
Hastanın solunum ve nabzını kontrol edin.
Hayatı tehdit eden bir durum varsa suni solunum ve kalp masajı için hazırlanın.
Zehirlenmenin ne kadar süre önce oluştuğunu saptayın.
Zehirlenen insanın etrafa olaya neden olması mümkün olan ilaç, kimyasal madde şişelerini vb. hastaneye giderken yanınızda götürün.