Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından 1 Mart’ta yayınlanan Sağlık Uygulama Tebliği ile tansiyon, KOAH, kolesterol ilaçlarının ödenme koşullarında bir dizi düzenleme yapıldı. 11 Mart Cuma günü yürürlüğe girecek olan bu düzenlemeler ile hastalar ilaçlarına daha zor ulaşacak.
Tansiyon hastalarının büyük bölümünün kullandığı Anjiotensin Reseptör Blokörü (ARB) grubunda yer alan tansiyon ilaçları ile kolesterol ve trigliserid düşürücü ilaçlar artık raporsuz verilemeyecek.
Yani raporu olmayan hastalar, Cuma gününden itibaren ilaçlarına ulaşabilmek için ya rapor çıkarmak için hastanelere gidecek ya da ilaçlarını parasını ödeyerek almak zorunda kalacak.
Raporsuz bir tansiyon hastası Cuma günü reçetesiyle eczaneye gittiğinde ilacını alamayacak. İlacını almak için önce bir üniversite ya da devlet hastanesine veyahut da özel hastaneye gidecek. Burada uzman hekime muayene olacak, uzman hekimin isteyeceği çeşitli tahlil ve tetkiklerin ardından hastane tarafından kendisine e-rapor çıkarılacak. Elbette muayene ücreti ve katılım paylarını ödedikten sonra!
Geçen hafta MEDULA sistemindeki sorun nedeniyle hastanelerde günlerce e-rapor çıkarılamadığını hatırladığımızda 11 Mart’ta yaşanacak tablonun ne kadar kaygı verici olduğu görüyoruz. Çünkü normal zamanda aksayan sistem, o gün binlerce hastanın akın etmesinin ardından nasıl işleyecek bilemiyoruz.
Uyarıyoruz! Tansiyon hastalarının bir gün dahi ilaçlarına ulaşamaması sonu ölüme varan sonuçlara neden olabilir. SGK bu düzenlemeyle hastaların hayatını tehlikeye atmaktadır.
Üstelik tasarruf adına yapılan bu düzenleme aslında kurumu zarar ettirebilecektir. Çünkü ARB grubu tansiyon ilaçları genellikle hastaya önce sadece bir kutu reçete edilir, hastadaki yan etkilere bakıldıktan sonra rapor yazılır. Yeni düzenlemeyle hastaya ilacın yan etkilerine bakılmaksızın rapor yazılacak, yan etki ortaya çıkarsa bir yıllık rapor bir kenara konup yeni bir ilaç rapor edilecektir. Böylece SGK tasarruf etmek şöyle dursun, zarar edebilecektir.
Kolesterol ve trigliserid düşürücü ilaçları kullanan hastaların nasıl rapor çıkaracakları da ayrı bir sorundur. Çünkü uzman raporu için gereken tahlillerde kolesterol ve trigliseridlerinin yüksek çıkması gerekmektedir. Ancak belli bir süredir ilaç kullanan bu hastaların kolesterollerinin ya da trigliseridlerinin yüksek çıkması beklenemez. Bir zamanlar espiri konusu haline geldiği gibi, bu hastalara tahlilden önce kokoreç yemeleri mi salık verilecektir?
Bu düzenlemeyle rapor çıkarması gereken hastalar eğer uzman hekim bulunmayan küçük yerlerde yaşıyorlarsa mağduriyetleri artacaktır, çünkü bu kış koşullarında rapor çıkarabilecekleri bir sağlık kuruluşuna gitmek zorunda kalacaklardır.
SUT’taki düzenlemelerle ilgili bir sorun da Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) raporunun yazılma şartlarındaki değişikliktir. Bu raporun çıkarılması için Solunum Fonksiyon Testi yapılması şartı getirilmiştir. Ancak geriye dönük olarak bu şartın aranıp aranmayacağı belirsiz olup Cuma gününden itibaren eczanelerimize gelecek eski raporlu KOAH hastalarının ilaçlarının SGK tarafından ödenip ödenmeyeceği belli değildir. Bu hastaların mağduriyetinin önlenmesi için SGK’nın belirsizliği ortadan kaldıracak bir açıklama yapması gerekmektedir.
Bir süredir SGK’nın kamuoyunu yanıltan açıklamalarıyla gündeme gelen şeker ölçüm çubuklarında ise durum gerçekte vahimdir. Danıştay’ın piyasada farklı kalitelerde satılan şeker ölçüm çubuklarına aynı fiyattan ödeme yapılmasına karşı aldığı bir karar, SGK tarafından “fırsat bu fırsat” tam tersinden yorumlanmış, SGK ödediği fiyatı üçte-birine düşürmüştür. Deyim yerindeyse kabak hastaların ve eczacıların başına patlamış, parası olmayan diyabetli şekerini ölçemez hale getirilmiştir.
SGK, bu konudaki SUT maddesine “vatandaş eczanelerden hiçbir fark ücreti ödemeyecek” ifadesini koyarak kamuoyunu yanıltmaktadır. Bu ifade Türk Eczacıları Birliği ile SGK arasında imzalanan İlaç Alım Protokolüne aykırıdır. Hastaların şeker ölçüm çubuklarına üç kat fazla fark ödemelerinin nedeni SGK’nın düzenlemeleridir, kurum bu vebalden ucuz kurnazlıklarla kurtulamaz.
Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın başından beri dile getirdiğimiz gibi SGK’nın düzenlemeleriyle “Paran kadar sağlık” anlayışı ülkemizde iyice yerleştirilmektedir. Artık bittiğine işaret ettiğimiz “sosyal devlet”in adı bile bazı yetkililerin sinirini bozmaya yetmektedir. Biz eczacılar olarak halkımızın ilaca ulaşma hakkını sonuna kadar savunmaya, sağlık alanını kâr-zarar hesaplarıyla değil, hizmet anlayışıyla düzenleyen bir sosyal devlet istemeye devam edeceğiz. Bunun için de 13 Mart’ta Ankara’da gerçekleştirilecek “Çok Ses Tek Yürek” mitinginde mesleki haklarımızı, halkımızın sağlık hakkıyla birlikte savunacağız.
Sonuç olarak iki gün sonra yürürlüğe girecek olan düzenlemelerle hastalarımız bir kez daha mağdur edilecek, eczacı ile hasta karşı karşıya getirilecektir. Vahim sonuçlara neden olmadan yetkilileri önlem almaya, hasta mağduriyetlerinin önüne geçmeye çağırırız.
Aile hekimi rapor çıkaramaz,Aile hekimi UZMANı rapor çıkarabilir.ht,dm.kah çıkarabilir ama kolesterol ,osteoporoz.,koah,depresif,göz vs ilgili uzmanlar çıakaracagı için aile hekimi uzmanı çıkaramıyor